04.04.2016, İstanbul

Milenyumda nereye savruluyoruz ?

 

Üniversitemiz 12.07.1944 tarih ve 4619 sayılı kanun ile İstanbul Teknik Üniversitesi adıyla Türk bilim ve mühendislik alanında yerini almış ve günümüze kadar gelmiştir. İTÜ kuruluş kanununda 5 yıllık tek öğretim öngörülmüş iken 1972 yılında 4 yıllık lisans ve 2 yıllık lisansüstü öğrenimle iki kademeli öğretime geçmiştir.

2000 Yılında öğretim kalitesi için ABET akreditasyonu almayı hedeflenirken, lisans öğrenimindeki kredi sayısı 150 krediye düşürülmüş, hemen arkasından %30 İngilizce ve son olarak da %100 İngilizce öğrenim uygulaması üniversite tabanından geniş görüş ve destek alınmaksızın, yukarıdan aşağıya kararlarla uygulanarak yürürlüğe konulmuştur.

Üniversitemiz hayatındaki bazı önemli dönüm noktalarını yukarıda ifade etmeye çalıştım. Bugün için hedefini şaşırmış bir üniversite görüntüsü sergilediğimizi düşünüyorum.

Üniversitemizin küresel ölçekte diğer saygın üniversiteler sıralamasındaki yeri de kabul edilebilir ve tatmin edici değildir.

2000 Yılından bu yana üniversitemizde önemli yol değişikliklerine neden olan uygulamaların (Anabilim Dallarının kaldırılması, lisans öğretiminde 150 kredilik ders sistemine geçilmesi, Bağıl not değerlendirme sistemi, %30 İngilizce öğretimi, %100 İngilizce öğretimi, SUNY Ortak lisans programı vs.) masaya yatırılması gerektiğini düşünüyorum.

Üniversitemizin geçmişten gelen bilgi, deneyim ve kültür birikimini dikkate alarak, yukarıda bahsettiğim önemli yol değiştirme kararları yeniden ve derinlemesine gözden geçirilmeli, atılan adımlar ile yapılan düzenlemelerin neleri hedeflediği, hedeflenen değerlere ulaşılıp ulaşılamadığı, ulaşılması gereken hedeflerin halen günümüzde de geçerliliğini koruyup korumadığı ortaya konulmalıdır.

Geçen süreçte alınan kararların sonuçlarının neler olduğu, bu sonuçların yıllara göre nasıl değiştiği, alınan sonuçlar ile hedeflenen sonuçların birbirine ne kadar yaklaştığı konularında üniversitemiz kamuoyu yeterince bilgilendirilememiştir.

Kararsız seyreden gemi için kaptanın vereceği kararın takdir-i İlahi tarafından hayra yönelmesi gemiyi kurtarabilir. Ama üniversitemizin geleceğini belirleyecek olanlar bizleriz. Hata payını en aza indirmeyi, ancak çok sayıda araştırma ve analiz yaparak sağlayabiliriz. Zaten bir mühendislik üniversitesinin en büyük avantajı da burada yatmaktadır.

Öğrenci Dekanlığı’mızdan 1990 yılından bu yana üniversitemize giren öğrenci profilini, öğrencimizin giriş puanına göre bilgi düzeyini, üniversiteye kaçıncı tercihinde girdiğini, öğrencimizin geldiği okulu, öğrencimizin aile profilini, kolej benzeri yabancı dilde öğretim yapan okullardan kaç öğrencinin üniversitemizi kazandığını, öğrencilerimizin üniversitemizi tercih nedenlerini, ÖSS-LYS sınavlarında ilk 100-500-1000-2000-5000’ arasındaki öğrencilerden üniversitemize kaçar öğrenci girdiği, öğrencilerimizin bölümlerimize kaydolurken kazandıkları en yüksek ve en düşük puanların 1990’dan günümüze yıllara göre değişimini, fakülte ve bölümlerimizden ortalama mezun olma süresini, lise öğrencilerine dönük tanıtım faaliyetleri ile maliyetlerinin yıllara göre değişiminin sayısal ve de grafik olarak ortaya koymasını istemeliyiz.

Öğrenci Dekanlığı’mızdan sağlanacak bilgiler yanında arama anketleri de (öğrenci, öğretim üyesi, yeni mezun, 5 yıllık mezun, 25 yıl ve üzeri eski mezun, işveren, meslek odaları vs.) yaptırmalıyız.

Çıkan sonuçların filtre edilmeksizin İTÜ kamuoyu ile paylaşılması zaten bize çözümün anahtarını verecektir.

Bizim bugün ya da yakın gelecekte alacağımız kararların, uzak gelecekte de yeniden tartışmaya açılabileceğini kabul etmeli ve beklemeliyiz. Eğer gerekliyse öngörülen hedeflere ulaşmak için yetersiz kalan adımlar yerine, daha büyük ve hızlı adımlar atmalıyız. Yok eğer yanlış adımların atıldığı ortaya çıkarsa, hatadan da gecikmeden dönmeliyiz. Atılan ok geri dönmez, köprünün altından çok sular aktı, alınan yoldan dönülmez türü eleştiriler akılcı düşüncede kabul edilemez. Tartışmayı ve tartışabilmeyi öğrenmeliyiz.

Bu düşüncenin altında geçmişte yapılanları tümden reddetme değil, tam aksine frene basarak önümüzü görmeye çalışmak ve eğer hatalı ya da çıkmaz yol üzerindeysek hatadan dönmeye fırsat tanımak yatmaktadır. BU BİR RESTORASYON PROJESİDİR.

İTÜ ailesinin bir ferdi olarak üniversitem için en iyisini yapmak ve yapılanların da en iyi olduğundan ailece emin olmamızı istiyorum.

SEÇİM SONUÇLARI NE OLURSA OLSUN ÜNİVERSİTEMİZE HAYIRLI OLSUN, EN FAZLA OY ALAN ADAY REKTÖRÜMÜZ OLSUN.

SEVGİ VE SAYGILARIMLA,


Prof.Dr. Osman Azmi ÖZSOYSAL
Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi,
Oda no.323, Ayazağa Yerleşkesi, Maslak 34469, Sarıyer
İletişim için
telefon: (212) 285 65 16  
e-posta: ozsoysal@gmail.com
web adresi: www.ozsoysal.com    

 

Ana sayfaya geri dön